Rüzgâr enerjisi tüm elektrik sorununu çözecektir efsanesinin doğrusu
Rüzgâr enerjisi tüm elektrik sorununu çözecektir efsanesinin doğrusu;
30-40 metre yükseklikte rüzgâr yardımıyla dönen 2 veya 3 adet kanattan oluşan ve bu enerjiyi içindeki mevcut jeneratörü çevirerek elektrik elde eden sistemlerdir. Kanat boyları 25 metreye kadar çıkabilir ve 17-38 devir/dakika hızında dönerler. Ortalama 600-800KW gücünde olan sistemlerden en az 2 adedi bir arada kullanılarak “enerji alanı” oluşturulur. Verim oranı %20-30 civarlarındadır. Ortalama maliyetleri 1 milyon$/adet mertebesindedir.
Amerika bu konuda lider durumda olup 1600MW kurulu güce sahiptir. Türkiye kurulu kapasitesi 2007- haziran yılı itibari ile 131 MW’tır. İnşaatı devam edenler 75 MW’dır. Rüzgâr enerjisinin aleyhte kullanılan yönleri de mevcuttur. Gürültü kirliliği, kuşların gece çarparak ölmesi, doğru akım ürettiği için akü ve alternatif gerilim değiştirici (convertor) bulunması hem manyetik kirlilik hem de akü nedeni ile çevre problemi yarattığını karşıtlar sürekli gündeme getirir. Ancak gelişen teknoloji bu sorunları çözmeye başlamış, önümüzdeki 5-6 yıl içinde bu sorunlar, ortadan kalkacaktır düşüncesindeyiz. Şimdilik ilk yatırım maliyetinin pahalı olması dezavantajı mevcuttur. Bu yatırımlarda ülkemizin en önemli eksiği, henüz yerli üretimin olmayışıdır. Elbette rüzgâr azalması halinde sistem elektrik üretimi yapamaz.
Türkiye’de hâkim rüzgârlar genelde deniz kıyılarındadır. Ülkemiz deniz kıyı (sınırları) uzunluğu şöyledir: Karadeniz:1.778km, Marmara:1.275km, Ege ve Akdeniz: 47.63km, Deniz sınırları toplamı: 7.816km’dir. 2006 yılı itibari ile ülkemizde toplam 54 adet rüzgâr ölçüm merkezinde ölçümleme yapılmıştır.
Kaynak: http://www.eie.gov.tr/turkce/ruzgar/ruzgar_gozlemist_yerleri.html
Ülke Rüzgâr kapasitemiz toplamı; Enerji bakanlığının son değerlendirmeleri ile 45.000MW olarak bulunmuştur. Halen 75 MW kurulu gücümüzün bulunması bize gerek yatırım maliyetlerin pahalılığı ve gerekse devlet tarafından 5.5 cent€/kw fiyat uygulanması yeterince cazip olamamaktadır. Elbette verim katsayısının %20’ler civarında olması ayrı bir dezavantaj olarak görülmektedir. Bazı çevre örgütlerinin sürekli rüzgâr enerjisi ile ülkemiz enerji sorununa kesin çözüm üretileceği yönündeki iddialar sadece hayal ürünüdür. RESSİAD- Rüzgâr ve Su Enerjisi santraları iş adamları derneği sitesinden alıntımız aşağıdadır. Burada Nükleer ile Rüzgâr kıyaslaması yapılmaktadır. Kaynak: http://www.ressiad.org.tr/dhie.php?t=istatistikler&ID=46
-
Nükleer santral baz (temel) yük santralı
-
Rüzgâr santralı alternatif (baz ve pik olmayan) yük santralı (depolu hidroelektrik santral veya sıcak yedek doğalgaz santralı ile desteklenmesi gerekiyor)
-
Nükleer santralın yıllık çalışma süresi : 7.000-8.000 saat
-
Rüzgâr santralının yıllık çalışma süresi: 2.000-3.000 saat
-
1000 MW’lık nükleer santralın yıllık üretimi: 7-8 milyar kWh/yıl
-
1000 MWlık rüzgâr santralının yıllık üretimi: 2-3 milyar kWh/yıl
-
Nükleer santral yatırım maliyeti: 1.500-2400 USD/kW
-
Rüzgâr santralı yatırım maliyeti: 1.200-1.600 USD/kW
1000 MW’lık bir nükleer santral yatımı 1.5 milyar dolara mâl olurken aynı elektriği üretmek için 6 milyar dolarlık Rüzgâr yatırımı yapılması gerekliliği ortadadır. Ayrıca bu yatırım rüzgâr esmediği zaman atıl duracaktır. Zâten bu GERÇEK Rüzgâr santralı bir hidroelektrik yada termik santral tarafından desteklenmesi gereğini 2. maddede açıkça yazmaktadır. Bilimsel gerçekler böyledir. 45.000MW’lık ülke kapasitemizin toplam rüzgâr yatırım tutarı ise 270 milyar dolar gibi çok yüksek bir değerdir. Eşdeğer nükleer yatırımı ise 68 milyar dolardır. Toplamda 45 adet nükleer santrale karşılık 270.000 adet rüzgâr yatırımı yapılması gerekmektedir. Bu veriler Rüzgâr efsanesinin ne boyutta olduğunu belgelemektedir.
NükTe Platform